ELEKTROMIKNATIS
İlk ELEKTROMIKNATIS
1820’de Danimarkalı fizikçi Hans Christian Oersted’in (1777 – 1851) bulduğu elektrik akımının bu özelliği, fizik tarihinin en önemli buluşlarından biridir.
1825 yılında İngiliz bilim adamı William Sturgeon, solenoidin içine yumuşak bir demir çubuk konulduğunda manyetik kuvvetinin çok artığını keşfetti. Çubuk çabucak manyetize olarak kendi manyetik kuvvetini solenoidinkine ekliyordu. Solenoit ile demir çekirdeğin birleşimine elektromıknatıs adı verildi.
ELEKTROMIKNATIS’ların özellikleri
Akım doğrusal bir iletken yerine, makara biçiminde sarılmış bir iletkenden geçirilirse, oluşan mıknatıs alanının şiddeti daha da büyük olur. Makaranın sarım sayısı ile (N) iletkenden geçen akım şiddeti (I) ne kadar çok, buna karşılık makaranın boyu ne kadar kısa olursa oluşan mıknatıs alanı o kadar şiddetli olur. (H=N.I/t) Böyle bir iletken makara basit bir elektromıknatıstır.
Bu durumda manyetik kuvvet çizgileri makaranın bir ucundan çıkıp öteki ucunda sona ererler. Böylece iletken makara, üzerinden akım geçtiği sürece, bir ucu kuzey öteki ucuda güney kutbu gibi davranan bir mıknatıs olarak etki eder. Manyetik kuvvet çizgilerinin yoğunluğuyla belirlenen alan şiddeti, makaranın ekseni boyunca en büyük değerini alır. Bu şiddet, makaranın ekseni manyetik geçirgenliği ( ) büyük bir maddeden yapılmış ve bir çubuğa yerleştirilirse, daha da artırılabilir. ( B= .H) Bu çubuğa elektromıknatısın ”çekirdeği” denir. Demir bu amaçla kullanılan maddelerden biridir.
Devrenin gerilimi ve çubuk üzerindeki sarım sayısının artırılması ile elektromıknatısın mıknatıslık özelliği artar. Bir başka deyişle,gerilim ve sarım sayısını artırmakla daha kuvvetli bir elektromıknatıs elde edilir. Elektromıknatısın çevresinde çubuk mıknatıstaki gibi magnetik alan kuvvet çizgileri oluşur.